KÖKLERE İNEMEZSENİZ, GÖKLERE ERİŞEMEZSİNİZ.
11.01.24
"Köklere inemezseniz göklere
yükselemezsiniz”
Turan: Türkler ’in ve akraba milletlerin
tarihî anavatanı anlamında siyasal ve kültürel bir kavram.
Farsça kökenli bir kelime
olan Turan önceleri İranlıların İran’ın kuzeydoğusundaki bölgelere
verdikleri bir isimdi. Daha sonra Ural-Altay ve Fin-Macar halklarından oluşan
ve Turan ırkı diye tanınan toplumların yaşadığı anayurdu tanımlamak için kullanılmıştır.
Turancılık ise bu halkların birliğini
savunan ideolojik ve siyasal bir terim halinde “uzak anayurt ideali” manasında
Macaristan’da XIX. yüzyılın ilk yarısında doğmuştur
Turan kavramı Osmanlılar ’da ilk defa,
1786’da Buhara hükümdarına gönderilen ve Ruslara karşı birlikte hareket
edilmesi teklif edilen bir mektupta geçer.
Ziya Gökalp’in , “Vatan ne
Türkiye’dir Türklere ne Türkistan / Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir Turan” şiiriyle
sembolleştirdiği Turan ideali, Balkan yenilgisinin ardından mistik bir hava
içinde yayılarak Türkçülükte romantik bir temaya dönüşmüştür.
Turanın Türkler ‘in mefkûre vatanı,
Türkler ’in oturduğu ve Türkçe’nin konuşulduğu bütün ülkelerin mecmuu olduğunu
söyleyen Gökalp siyasî turanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini uzak bir istikbalin
belirleyeceğini ileri sürer.
Kültürel birlik de gelecekteki
“Kızılelma” denilen siyasal birlikteliğin temeli olarak değerlendirilmektedir.
I. Dünya Savaşı’nın başlarında Türkçü
aydınlar tarafından kaleme alınan birçok tarihî ve edebî eserin konusunu
Turancılık meselesi teşkil etmiş, romantik bir üslûpla yazılan bu eserler Türk
aydın ve gençlerini derinden etkilemiştir
***
Macar Turan Vakfı’nın organize ettiği 27
Türk boyunu bir araya getiren Hun-Türk Halkları 7. Kurultayı 12-14 Ağustos 2022
tarihlerinde Bugaç, Budapeşte'de gerçekleştirildi.
Macar Turan Vakfı tarafından Hun-Türk
milletlerini yakınlaştırmak amacıyla düzenlenen ve büyük ilgi gören Turan
Kurultayı sonuç bildirgesi açıklandı. Sonuç bildirgesinin ana teması, "Köklere
inemezseniz göklere yükselemezsiniz" oldu.
Macaristan’ın Başkenti Budapeşte
yakınlarında Bugac’ta düzenlenen Turan Kurultayı’nda Türk soyundan gelen
Macar, Azeri, Avar, Başkurt, Bulgar, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino,
Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kırgız, Kumuk, Moğol, Nogay, Oğuz, Özbek, Tatar,
Tuva, Türkmen, Uygur ve Yakut boyları bir araya gelerek, Turan Kurultayı
Bilim Kurulu
Tarafından açıklanan sonuç bildirgesinde
şu kararları alındı;
1) Ümitlerimizi yeşerten Türk Devletler
Teşkilatı’nın kurulması memnuniyetle karşılanmıştır.
2) Bütün dünyaya adından bahsettiren
Türk Devletler Teşkilatı daha aktif hâle getirilmelidir.
3) Bu bağlamda Türk Devletler
Teşkilatının ikinci ve üçüncü halkaları mutlaka kurulmalıdır.
4) Teşkilatın kurulacak ikinci ve üçüncü
halkalarında, “Türk Devletler Teşkilatında biz neden yokuz” diyen pek çok
devlet gibi, Balkanlar’dan Moğolistan’a, Uyguristan’dan-Kore’ye kadar bütün
akraba toplulukları yer almalıdır.
5) Bunun dışında; Özellikle Balkan
Türkleri olmak üzere, Kamboçya’dan-Sri Lanka Türklerine, Pakistan ve
Himalaya’daki Türklerden, Girit Türklerine, Libya’da ki Türklerden-Irak’taki
Türkmenelindeki Türklere, Romanya Türklerinden-Kırım’a, Nijer’de yaşayan
Tuaregler’den- Doğu Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşayan Osmanlı Türkü’nün
torunlarına, Sibirya’dan Kafkaslara, Tacikistan’a kadar hiçbir oba ve
aşiretleri dışarıda bırakmadan temsilci alınması zaruri olmuştur.
6) İşte öyle bir yapıya büründürülecek
Türk Devletler Teşkilatı’nın önemli çalışması hâline gelen TURAN KURULTAYI için
teklifimiz; bundan böyle dönüşümlü olarak her iki yılda bir diğer Türk
Cumhuriyetlerinin birinde, olimpiyat oyunlarıyla, ekonomik ve kültürel
oturumlarıyla kısaca her yönüyle icrâ edilmelidir.
7) Bugün Türk Devletler Teşkilâtının
kurulması gibi; Turan Birliğini kurma mücâdelesi için, tam 100 yıl önce şehit
düştüğü 4 Ağustos 1922’ye kadar, işgaldeki Türk Devletlerini kurtararak TURAN
bayrağı altında biraraya getirmek isteyen Enver Paşa unutulmamalıdır.
Anıtı dikilmeli, hayatı ve mücadelesi film yapılarak gelecek nesillere
aktarılmalıdır.
8)Türk Devletler Teşkilatının bünyesinde
ortak ordu, ortak pazar ve ortak parlamento kurulmalı ve üçer aylık dönemlerde
Macaristan Parlamentosunda toplanarak yapılan çalışmalar gözden geçirmelidir.
10) Yine TDT bünyesinde Türk Dünyası
Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü,Türk
Dünyası Akademisyenler Birliği, Türk Dünyası Tarım Birliği (hayvancılık dahil),
Tür Dünyası Sağlık Teşkilatı ve Türk Dünyası Arama Kurtarma (TÜDAK)
kurulmalıdır.
11) Türk Dünyası Ekomomik Formu iki
yılda bir Türk Dünyasının kalbi konumundaki Aşkabat’ta yapılmalıdır.
12) Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları iki
yılda bir Özbekistan’da icra edilmelidir.
13) Türk Dünyası Uzay Araştımaları
Enstitüsü kurularak Kazakistan’da her yıl toplanmalıdır.
14) Türk Teknofest Festivali her yıl
Türkiye’de yapılmalıdır.
15)Türk Dünyası Yüksek Öğrenim Kurumu
kurulmalı, Türk Dünyasındaki üniversitelerin denkliği için üniversitelerde
ıslah çalışmaları yapılmalıdır.
16) Türk Dünyası Hekimler Birliği
Kurularak her yıl Azerbaycan’da biraraya gelmelidir.
17) Türk Dünyası Bilim Ödülleri
düzenlenmeli ve iki yılda bir yapılan Turan Kurultayında sahiplerine takdim
edilmelidir.
18) Türk Dünyası Film Festivali ve Türk
Dünyası Erovizyon Müzik yarışmaları dönüşümlü olarak Kırgızistan’da birer yıl
arayla yapılarak dereceye girenlere ödülleri verilmelidir.
19) Merkezi İstanbul’da olan Türk
Dünyası Belediyeler Birliği “iş birliği-güç birliği” kapsamında genişletilerek,
en küçük belediyelere kadar bütün Türk Dünyasını kapsayacak şekilde dizayn
edilmelidir.
20) Türk Dünyası Kültür, sanat, edebiyat
çalıştayları yapılarak Türk Dünyasının ortak değerleri, özellikle Dede Korkut,
Nasrettin Hoca, Atilla, Timur, Uluğ Bey, Ali Kuşçu gibi önemli şahsiyetler
anlatılmalıdır.
21) “Tarihini bilmeyen milletlerin
coğrafyasını başkaları çizer” düsturuyla, Türk Dünyası ortak tarihi yeniden
yazılmalıdır. Bunun İçin “Millî Tatihçiler Şurâsı” âcilen kurulmalıdır.
22) Başta Doğu Türkistan olmak üzere
Musul-Kerkük, Kıbrıs, Kırım, Batı Trakya gibi Türk Bölgelerinin statüleri
uluslararası platformlarda sürekli dile getirilerek, layık oldukları konuma
gelene kadar dünya gündeminde kalmaları sağlanmalıdır.
Turan kurultayının, Türk dünyasının
birliğine ve dirliğine vesile olması dileğiyle emeği geçen herkese teşekkür
ediyorum.
Son söz Azerbaycanlı merhum şair ve
yazar Bahtiyar Vahabzade beyden: “Ayrılan guvveler birleşmelidir,
Vatan bir coğrafyaya yerleşmelidir.”
Baki Selamlar.
Kaynak: https://www.enpolitik.com/turan-kurultayi-sonuc-bildirgesi-aciklandi-337193-haberi