Bir dahi : Oktay Sinanoğlu

Bir dahi : Oktay Sinanoğlu

11.08.21
11
VURAL MERT  GÜNGÖR
VURAL MERT GÜNGÖR
Tüm Yazılar
İlk Fikirlerin Olgunlaşması...

“O sıralarda Ankara bir nevi işgal edilmiş durumda, Amerikan askerleri falan var. Amerika’ya gıcık oluyordum, ‘Sömürge oluyoruz, bu Kurtuluş Savaşı’nı niye yaptık?’
**
Bu sözler o zamanlar (40'lı yıllar) henüz lise öğrencisi olan Oktay Sinanoğlu'nun ülkedeki vaziyet üzerine söylediği sözlerdir...
Yanlış ve basireti bağlanmış bir yönetim anlayışla memleketi idare etmek akıl kârı mıdır? elbette değildir buna istinaden ülkeyi Amerikan ve uşaklarının çöplüğü haline getiren bu yönetimi içine asla sindiremeyen Sinanoğlu o zamanlar kendi kendisine verdiği sözü hayatı boyunca tutmuştur: "Düşmanın tanımak ve onun bilgisini almak" sonra memleketine gelerek bilgisini ve gördüklerini ülkesi insanlarına aktarmak .
**
Atatürk'ün vefatından sonra ülke kimler tarafından nasıl yönetilmeye başlanmıştır büyük bir sorunsaldır diyebiliriz bunu tahlil etmeyi her ne kadar tarihçilere bırakacak olsam da şu bir kesinlik içeriyor ki ülkenin başkenti bir nevi işgal altındadır, hangi görüşten olursa olsun bunlar komünist diyerekten "Köy enstitüleri kapatılıyor"; bunlar şeriatçı diyerek "camiler tamir ettirilip kullanıma açılacakken müze statüsü kazanıyor" özetle Amerika'nın mandası olmayalım derken süt tozu içilmeye başlanan bir dönem ...
Halbuki ülkeye ne komünizm gelecekti ne de şeriat, amaç neydi o zaman ?
Bu sorunun cevabını saygıdeğer okuyucuya bırakıyorum.
**
Oktay Sinanoğlu, yukarıda naçizane tasvir etmeye çalıştığım ortamda, ortaokul ve liseyi bitirmiştir. Babası merhum Nüzhet Haşim Sinanoğlu Mustafa Kemal'in balkanlardaki gözü kulağıdır. Deliorman'da , Makedonya'da ve Rumeli'nin muhtelif bölgelerinde yaşayan Türk soydaşlarımızın ahvalini Gaziye bildirir, son olarak Oktay hoca; Mussoli'nin (Faşist İtalya cumhuriyeti diktatörü) Antalya ve çevresini bizden talep etmesi üzerine Gazi tarafından İtalya'nın Bari kentine başkonsolons olarak yollanan Haşim Bey'in oğlu olarak dünyaya geldi ardından aile II.Dünya savaşının başlaması üzerine Ankara'ya yerleşti. Oktay hoca böyle bir aileden gelmektedir, takdir ederseniz ki kendi düşüncelerinin beslendiği kaynak tamamen bizdendir.[1]
*
Çalışmak...çok çalışmak
*
Yale Üniversitesinde son 300 yılın en genç profesörü olduğunda henüz 28 yaşındaydı ve dünyadaki tüm saygın üniversiteler onu söyleşi için davet etmekte ve büyük bir ilgi odağı olmuştu hem yerli hem de yabancı gazetelerde haberleri çıkmaktaydı o ise oldukça mütevazi bir şekilde "Allah nasip etti ve oldu" demekten öteye gitmiyordu.
Tipik bir dehanın tüm vasıfları kendi üstündeydi adeta...
Fakat kendisinin de farkında olduğu üzere deha ancak çok çalışmakla varlığını gösteren bir şeydi;  zaten nice dehalar çalışmaya üşendikleri için heba olup gitmemişler midir ?
**



                                (Bir araştırma üzerinde çalışırken)
**
Akademik Çalışma Alanı...
**
Çok elektron(eksicik) Kanıt-savı (Teoremi)
 (Hidrojen atomu dışındaki atomların elektron yapılarının kuantum mekaniksel açıklamasıdır)   Çözgeniter Teori ,Hilbert uzayının topolojisi(ilingesi) ve yüksek simetrilerinin Kuantum mekaniğine uygulanması(P.A.M Dirac’ın çözemediği sorun) Biricik (orijinal) olarak yaptığı çoğu araştırmasını matematiksel temellere dayandıran Prof.Sinanoğlu’nun ; Yale Üniversitesindeki Prof.Tully tarafından anısına yapılan yazıda “Bilime en büyük katkısı, moleküllerin elektronik yapısı hakkında bir teori geliştirdiği “çok elektron teorisi” ile ilgili oldu denmiş ve şunlar eklenmiştir: “Elektronların davranışları esnasında karşılaşılan  zorluk, kendi orbitallerinden bağımsız hareket etmemeleridir. Aksine, birbirleri ile öyle bir etkileşim içinde olurlar ki birbiriyle ilişkilidir Sinanoğlu’nun bu çalışmaları, elektronik Schrödinger Denklemi’ne  metodik yaklaşımlar geliştirme hedefine doğru atılmış en önemli adımı temsil ediyor." Prof.Dr Sinanoğlu’nun bilim dünyasına kazandırdığı bir başka katkı ise “Sinanoğlu İndirgemesi” terimidir. Bu metot“ kimyasal reaksiyonlar için kuantum mekaniksel modellemelerle önceden tepkime sonucunun tahmin edilmesini” sağlar.
Oktay Sinanoğlu'nun çalıştığı ve günümüzde oldukça ilgi çekici konulardan birisi de "Network Theory" dir bilhassa bunun kimyaya uygulaması denilebilecek "Chemical Graph Theory " yani Kimyasal Çizge Kanıt-savı çeşitli reaksiyon mekanizmalarının yapısını anlamak konusunda bize yol göstermektedir.[2][3]
*
Türkçe giderse Türkiye Gider...
*
"Bir dilin yaşayabilmesinin ilk şartı eğitim dilinin tümüyle o dilden olmasıdır. Onun içindir ki sömürgeleşmemi her ülkede eğitim dilinin resmi dilden başka bir dilde olması ülke anayasasına aykırıdır. Öyle ki Avusturya gibi ülkelerde yabancı öğrencilerin bile başka dilden eğitim görmeleri yasalarına aykırıdır. Hele ki yabancı dil eğitimi ana okula inerse o ülkenin dili bir iki nesil sonra toptan yok oluyor.400 yıl Osmanlı Türk devletinde yaşayıp dilini korumuş olan Kuzey Afrika ülkeleri sadece 40-50 yılda resmi dil olarak çeşitli Avrupa lisanlarını benimsemiştirler. Bunun acı bir misalidir..." (Hedef Türkiye kitabından)
Oktay Sinanoğlu Türkiye'de ki evren-kentlerin (üniversite) Türkçe lisanda eğitim vermesi için çabalamıştır; çünkü kendi tezine göre "Türkçe matematik yapmaya en uygun dildir."
Kelimelerin Türkçe kullanılmasına ve yabancı dil baskısı altından kurtarılması gerektiğine bir çeşit bağımsızlık savaşı olduğuna yazdığı eserler, verdiği seminerler ile anlatmaya çalışmıştır.[4]
Kendisinin Türkçeleştirdiği bazı kelimeler şunlardır:

Topoloji ---> İlinge 
Üniversite--> Evrenkent
İnternet----> Örütbağ...gibi 
*
Son olarak...
*



"…Gönlü sağlam olmayan adamdan bilim adamı da çıkmaz.”

                                              Oktay Sinanoğlu


"Gönül nedir? Gönül insanı olmak ne demektir? Bunları tanımlamadan bilim insanı v tanıtmamız anlamsız olur. TDK' ya göre Gönül: Sevgi, düşünüş, istek, anma, hatır gibi kalpte oluşan duyguların kaynağıdır. Gönül adamı ise kalpte oluşan bu duyguları kendinde barındıran kimsedir.

Hemen bir misal verecek olursak (uzaklara bakmamıza gerek yok) insanlık tarihinin en büyük gönül insanlarından biri Mevlana Celaleddin-i Rumi yanı başımızdan seslenir bizlere “..Gel ne olursan ol yine gel…bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir…”Bir gönül insanı olan Mevlana asırlar öncesinden, aziz milletimizin iç dünyasındaki “gönül” fikrini canlandırmıştır. Yine asırlar sonrası bu düşünce yaşadığımız topraklarda yeniden yeşermeye başlamış; gönüllü olmak nedir Çanakkale’de, Kurtuluş savaşında ve bin bir cephede dedelerimiz, ninelerimiz bunu göstermiştir.

Yaklaşık yarım asır evvel Türkiye Cumhuriyetinin yetiştirdiği bilim adamımız Oktay Sinanoğlu, bu milletin bağrında yatan şeyin gönüllü olmak olduğunu ve gönüllü olanın ancak bilimde muvaffak olabileceğini işaret etmiştir. Bilim yapmak için esasında istekli, gönüllü olmak şarttır; çünkü uzun ve meşakkatli bir yoldur...[5]

 

Teşekkür ve bir rica
*
Öncelikle KONEV ailesine düşüncelerimizi anlatabileceğimiz bir ortam hazırladığı için ve lisedeki edebiyat öğretmenim Sn. Süleyman Can 'a derste Oktay Sinanoğlu'nun kitaplarından paragraflar okuyarak bizleri uyandırmaya çalıştığı için müteşekkirim.
Oktay Sinanoğlu'nu anlamak demek Kurtuluş savaşını ve bize karşı nasıl bir oyun oynandığını anlamak demektir diye düşünüyorum bu yüzden siz değerli okuyuculardan ricam görsel ve işitsel çeşitli kaynaklardan daha fazla okumanızdır.

Sonsuz sevgi ve saygılarımla..

Vural Mert Güngör


Kaynakça

Makale ve Çeşitli Yazılar
[1] https://sonsoz.com.tr/oktay-sinanoglu-nun-muhtesem-yasami/
[2] Sinanoglu, Oktay - List of Publications - Component of : Early Ideas in the History of Quantum Chemistry. (quantum-chemistry-history.com)
[3]In memoriam: Oktay Sinanoğlu, renowned heoretical chemist | YaleNews
[4] Sinanoğlu, Oktay , Hedef Türkiye,Otopsi yayıncılık,6.Baskı,İstanbul,2002
[5]http://www.konev.org.tr/makaleler/turkiye%E2%80%99de-kimyanin-gelisimi-ve-tarihcesi

Görsel kaynaklar
1.görsel: https://pbs.twimg.com/media/D70JkczX4AA77EZ.jpg
2. görsel : https://www.google.com/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fwww.youtube.com%2Fwatch%3Fv%3DaqTCpMfm-fQ&psig=AOvVaw1QQCF0XCIOsXjGNfTtqUwX&ust=1628718826057000&source=images&cd=vfe&ved=0CAgQjRxqFwoTCJitlsu4p_ICFQAAAAAdAAAAABAD